Vedat GÜNEŞ / Yazar

Hafta sonunda Ankara ilçelerinde festivaller vardı. Ne hikmetse Kızılcahamam (Yağlı Güreş ve Konser), Beypazarı ile Çubuk ilçeleri aynı tarihte festivallerle şenlendi!..

Herkes festivalle Ankara ilçelerinin tanıtıma, ekonomiye, kültüre, birlik ve dayanışmaya nasıl önem verildiğini vurgulayacaktır, ama benim penceremden öyle görülmüyor….

Hani hep yakınırız ya “Ankara ilinin kendisi kendisine yeter, başka rakibe ne gerek!” diye…

Yılda bir kez festival yapacaksınız, fakat 3 ilçemiz de aynı tarihi belirleyecek…

Kızılcahamam Kültür, Sanat ve Su Festivali çerçevesinde Yağlı Güreşleri, 23. Uluslararası Beypazarı ve Yöresi Kültür, Turizm ve Tarih Festivali ile Çubuk 12. Turşu Festivali….

Bu üç ilçemizin faaliyetini aynı tarihlere getirmesi “Festival Savaşı” değil de ne sizce?..

Bakın, doğuda iller birbirleri için “hemşehrim” der, halay çeker, elleri birbirine bağlıdır. Karadeniz’de iller birbirine “hemşehrim” diye hitap eder, horon teper, elleri birbirine bağlıdır. Biz mi, ilçelerimiz bile yılda bir kez festival yapar aynı tarihi belirler. Çünkü biz misket ve hüdaydaya oynarız, ne ellerimiz birbirine kenetlenir ne de dönerken birbirimize dokunuruz. Geniştir bizim oyun alanımız, yani ferdîdir…  İç Anadolu illerimiz için değil, ilçelerimiz için bile hemşehriciliği kullanmamaya özen gösteririz.

Beypazarı Festivali çerçevesinde stand aştığım için diğer ilçelerimize gidip festival havasına ortak olamamamı bu tarihleri çakıştıranların günahı olarak değerlendiriyorum.

Bir de yapılan “kültür!” adına getirilen sanatçılara, harcanan paralara, bizi ne kadar yansıttığına dikkat etmek gerekir diyorum ve bu alandaki değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum.

Beypazarılı olarak kendi ilçeme bir parantez açmak isterim…

Beypazarılı olarak, 23. Uluslararası Beypazarı ve Yöresi Kültür, Turizm ve Tarih Festivali… Doğrusunu söylemek gerekirse ben bu başlığı anlamakta zorluk çektim… 23’üncüsü yapılan festivalin diğer isimlerinin de aynısı olması gerekmiyor mu?.. Yoksa her festival farklı isimle mi anılması gerekiyor?.. Ayrıca ”ve  yöresi” kelimesi ne anlama geliyor?  Beypazarı’mıza yakışan Havuç nereye gitti?. İsminizle de bir devamlılık olması gerekmiyor mu? Bence yetkililer bir karar vermeli, istişare etmeliler. Benim önerim KURU & HAVUÇ Festivali olmalı. Zira Beypazarı, kurusu ve havucuyla bir marka durumundadır. Diğer isim değerlendirmelerine de karşı değiliz.

Ben bu yazımda kimseyi eleştirmedim, bu biline… Zira bizler, “en doğrusu sizin yaptığınız” diyenlerin yanında sizi uyaracak kişilerin de olmasına inandığımız için “sizden büyük Allah var” diyenlere de kulak vermenizi istiyoruz. Zaman hızla akıyor!.. 

Ya birlik olur güç kazanırız, ya da sarı öküzü kaybettikten sonra birer birer yok oluruz.

Amacımız bağcıyla uğraşmak değil, üzüm yemektir…

Söz Şair Eşref’in: Niyeti halis olunca kişinin / Hayrolur akıbeti her işinin.