




BADER'E DAİR
BADER’E DAİR
Derneğimizin Manifestosu da diyebileceğimiz bir önceki yazımızın ardından Bader’e, Bader’in duruşuna dair söyleşeceğiz bu yazımızda;
Sivil Toplum Kuruluşları(STK) literatürde hükümet dışı kuruluşlar, gönüllü kuruluşlar üçüncü sektör… gibi isimlerle anılmaktadır. İleri demokrasilerde, Sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu üçüncü sektör sosyal hayatın olmazsa olmazlarındandır. Avrupa Birliği ülkelerinde çalışan nüfusun ortalama dörtte biri, ABD'de yarısı bu sektörle ilgilidir.
Aslında bu tespitler bizim medeniyetimize hiç yabancı değil, kadim kültürümüzde hayatın her aşamasında var olan ve sosyal ve ekonomik ve eğitim hayatını belirleyen Ahilik, Lonca Teşkilatı, Tekke ve zaviyeler, özellikle Osmanlıda hayati öneme haiz Vakıflar, Modern STK’ların öncülleri sayılabilir.
Günümüze geldiğimizde özellikle 1983 yılından sonra darbe yönetiminden demokratik düzene geçişle birlikte Sivil Toplum Örgütlerinin sayısı da hızla artmaya başlamıştır. Ülkemizde halen beş bininin üzerinde vakıf, yüz binin üzerinde dernek bulunmaktadır.
Başkent Ankara’mızda da sayısız STK’lar, Hemşehri Dernekleri bulunmaktadır. Ancak Ankara’yı ve Ankaralıları temsil eden, Ankaralılık bilincine sahip Dernek, Vakıf… sayısının bir elin sayısını geçmediğini görmekteyiz.
Bu itibarladır ki, faaliyet alanı dikkate alındığında Ankara’daki diğer Ankaralı STK’lar gibi BADER’in de ne kadar önemli olduğunu buradan çıkartabiliriz.
STK’ların önemine binaen, Ankaralı bürokratlar uzun bir süre Ankaralılar ve Ankara’ya Hizmet Edenler Derneği (AHİD)’in Bürokrasi Komisyonu çatısı altında bir araya geldiler, çalışmalar yürüttüler. Bürokraside sahip olunan potansiyelin daha aktif hale nasıl getirilebileceği hususunda toplantılar, beyin fırtınaları ve istişareler gerçekleştirildi. Diğer Ankaralı STK’larının örgütlenmesi tüzük ve faaliyetleri incelendi. Bürokrasiye ve bürokratlara yönelik faaliyet gösteren müstakil bir dernek olmadığı görüldü.
Bu boşluktan hareketle ayrı bir dernek çatısı altında hareket etmenin gerek bürokratların örgütlenmesinde, gerekse bu gücün işbirliği ve dayanışma platformu haline getirilmesinde daha avantaj sağlayacağı fikri ağırlık kazandı ve BADER kuruldu.
BADER, diğer Ankaralı STK’lara eşit mesafede, işbirliği ve dayanışma anlayışı içerisinde parçalanmayı değil bütünleşmeyi amaçlayan ÇATI bir örgüttür. Kapısı söyleyecek sözü, önerecek projesi, eli kalem tutan… tüm Ankara sevdalılarına açıktır.
BADER, mensuplarının fikirlerini rahatça ortaya koyabildiği, kişileri ve kişisel menfaati değil genel/kamu menfaatini önceleyen, hiyerarşik olmayan yatay bir örgütlenmeyi benimser.
BADER, eleştiri ve önerilerden kendisine ders çıkartır, İhtilafları değil ittifakları büyüten bir yaklaşımı benimser, kendi içerisinde protokol uygulamaz, eşit ilişkileri önceler, istişare ve ortak akıl ana düsturudur, gücünü kendinden, üyelerinin beşeri sermayesinden, entelektüel birikiminden alır.
BADER’in yolu; İyilerle, faydalılarla, doğrularla, adalet sahipleriyle, ahlaki duruş içerisinde olanlarla, iyiliği emreden, kötülüğü nehyeden, salih amel işleyen, hakkı ve sabrı tavsiye edenlerle… aynı yoldur.
BADER’in duruşu; yerli ve millidir, mensubiyetimiz bu topraklaradır, değerlerimiz bu toprakların değerlerinedir, sadakatimiz bu vatanadır.
BADER için söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Vatan ekseninde, Büyük Türkiye ekseninde safı nettir. Bu vatanı savunmada yeri, zamanı geldiğinde hiç tereddüt etmeden Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, 15 Temmuz’da olduğu gibi Türk Silahlı/Silahsız Kuvvetlerinin birer neferine dönüşmeyi temel görev bilir.
BADER, Başkent Ankara’nın Ülkemizin kalbi/beyni olduğunu bilir, Başkent düşerse Türkiye’nin de düşeceğinin farkındadır.
BADER’in Gezi’den başlayıp, 17-25 Aralık’la devam eden, 7 Haziran sürecinin ardından 15 Temmuz ihanetine çıkan olaylar zincirinde tavrı, duruşu net olmuştur.
BADER mensupları da, 15 Temmuz'un en kahramanca direnişinin sergilendiği Başkent Ankara'da, akın akın Ülkemizin kalbi/beyni Külliye'ye, Genelkurmay, MİT, Emniyet Müdürlüğü önüne, Kızılay'a, Akıncılara, Askeri Bölgelere, Havalimanına koşarak bedenini tanklara, uçaklara siper eden kahraman Ankaralılar arasında yerini aldığı gibi sonrasında da yine Başkomutanın talimatıyla ikinci bir kalkışmaya fırsat verilmemesi için Başkentin stratejik bölgelerinde, meydanlarda milli irade/vatan nöbetine aralıksız devam etmiştir.
Bu minvalde BADER; Tıpkı Ankara’nın tarihi gibi, kadim medeniyetimizden Selçukludan, Osmanlıdan tevarüs ettiği mirasla;
Anadolu topraklarını kalıcı olarak Türk ve İslam Yurdu yapan dönüm noktaları 1071, 1453,1923’lerden aldığı rüzgârla;
Hedefi muasır medeniyetleri yakalayıp geçmek ve yeryüzüne/insanlığa adaleti tekrar hâkim kılmak olan 2023, 2053, 2071’lere dönük yolun yolcuları ve nöbetçileridir.
Tel : 0 312 229 54 06 - 229 55 06 | Haber Yazılımı: CM Bilişim