Durdu GÜNEŞ / Yazar

Emeklilik sonra sık sık dostlarla bir araya geliyoruz. Ruh sağlığının korumasında dostlarla sohbet önemli bir unsurdur. Eskiden insanlar sohbetlerinde “Allah eşi dostu eksik etmesin” diyerek dilekte bulunurlardı.

Bilgisi ve bilgeliği olan dostlarla sohbet kişinin iç zenginliğini artırır. Bilgili ve bilge dostlar edinmek bir insan için büyük şanstır. “Sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez.” Diyen bilge Sokrates’in bu sözünü Apple’nin kurucu ortağı Stave Jobs o kadar çok beğenmiş ki, bir keresinde şöyle söylemiş: “Sokrates’le bir akşam geçirebilmek için bütün teknolojimi verirdim.”

Bir sohbetimizle, arkadaşım kızının “Baba birçok ünlü kişi, babalarına gönderme yaparak ‘Babam şöyle söylerdi’ diye veciz bir sözden bahsederler. Senden öyle sana ait veciz bir söz duymadım.” Dediğini aktardı. Ben de büyükler tarafından söylenen sözlerin ancak belli bir deneyim ve yaşla anlaşıldığını belirttim.

Sağlık Meslek Lisesinde okurken mesken yapı bilgisi adında bir dersimiz vardı. Bu dersi yaşlı bir inşaat mühendisi hoca verirdi. Hoca dersi anlatırken bir hatırasını aktarmıştı “Üniversitede okurken, bekar evinde kalıyoruz. Yeni bir eve taşındık. Taşındıktan bir süre sonra sabahları sarhoş gibi kalkıyoruz. Derslerdeki başarımız düştü. Sonra bir gün temizlik yaparken somyanın altı ve yan duvarın nemden beyazlaştığını gördüm. O zaman başarısızlığımızın nedenini anladım. Duvardaki nem bizi başarısız yapmıştı.” Dedi. O sıralar sınıfta alaycı bir tebessüm dalgası oluştu.

Yıllar geçti. Memur oldum. Aynı zamanda Hukuk Fakültesinde öğrenciyim. Bir eve taşındık. Duvarda renk farklılıkları vardı. Sebebini sorunca ev sahibi “Boyacı acemi imiş, yanlış boya vurmuş.” dedi. Sonra anladık ki koyu yerler yanlış boyadan değil nemden kaynaklanıyor. Tıpkı hocanın anlattığı başımıza gelmişti. O zaman gülerek dinlediğimiz bir şeyin bizzat yaşanınca ne kadar gerçek olduğunu farkettim.

Günlük hayatta büyüklerimizden birçok söz duyarız, hatıra dinleriz. Bunlara bazen gerçekçi bulmayıp gülümseyerek tepki veririz. Ancak aynı şeyi deneyimlediğimizde o sözlerin anlamını kavrarız. Bu nedenle olsa “damdan düşen halden anlar” denilir. Hayat insana şunu öğretiyor: “Damdan düşen hem halden hem de dilden anlar.”