Murat ERTAN

    12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
    Murat ERTAN

    Güç Mesafesi

    06 Mayıs 2021 Perşembe 13:06

    Bireylerin kendinden büyükleri, statü olarak üstleri veya içerisinde yer aldıkları kurum, toplum ya da grup liderlerine düşüncelerini ifade ederken korkup korkmamaları oranına “Güç mesafesi” deniyor.

    Güç mesafesi kavramını, Hollandalı yazar Geer Hofstede kullandı. Güç mesafesi ile elde edilen en yüksek endeks değer 5,80; en düşük ise 3,25’tir. Değer, ne kadar yüksekse o kadar olumsuz bir durum oluşturuyor. Türkiye’nin güç mesafesi değeri 5,57 olarak belirtilmiş.

    Bir toplumun bireyleri ve kurumlarında gücün eşit olmayan bir biçimde dağılımı ile ilgili olan ve Hofstede’nin ortaya koyduğu kültürler arası farklılıklarla ilgili dört boyuttan biridir.

    Gücün bir toplumda bireyler arasında farklılıklar oluşturması, toplumun normları ve değerleri ile ilgilidir. Toplum zaman içinde bunu normal olarak algılar ve içselleştirir.

    Türk toplumunda içinde bulunulan aileye, eğitim düzeyine, statüye, mensup olduğu gruplara göre kişilere değer yüklenir ve saygın bir aileden geliyorsa kişiye saygı gösterilir. Saygı ve statü benimsenerek toplumdaki diğer bireyler tarafından kabullenilir.

    Güç mesafesindeki bireylerin otoriteyi eleştirmeleri, büyüklerine karşı çıkmaları, farklı düşüncelerini söylemeleri veya karar alma sürecinde kendi fikirlerini söyleyebilmeleri bilinçdışı olarak sınırlanıyor ve engelleniyor.

    Yöneticinizin, patronunuzun haklı olduğunun ispatı gerekmez çünkü hiyerarşik olarak o her zaman haklıdır. Güç mesafesi kavramı, çalışanların üstlerinin emirlerini ne şekilde dinledikleri, yerine getirdikleri ile ilgilenir.

    Güç mesafesi yüksek olan kişiler üstlerinden aldıkları emirleri sorgusuz yerine getirir. Güç mesafesi düşük olan kişi, üstünden aldığı emiri sorgular ve üstünün bu konu hakkında kendisinden daha uzmanlaşmış olmasını bekler. 

    Çocukluğumuzda büyüklerimizin azarlamalarını, küçümsemelerini hatırlayın. “Sen çocuksun bilmezsin”, “Yapma”, “Haddini bil”, “Kes sesini” gibi cümleler büyünce de şekil değiştirerek sürüyor. “Biz bu tecrübeyi nerede öğrendik”, “Biz bu saçları değirmende ağartmadık”, "İcat çıkarma", "Eski köye yeni adet getirme", "Dünkü çocuk" gibi ifadeler toplumdaki güç mesafesi kavramının örneklerini oluşturmaktadır.

    Kore Hava Yolları, son zamanların en kötü istatistiklerine sahip hava yollarından biri olarak kabul ediliyor. 1970’ten sonra 16 kazada 700’den fazla can kaybı yaşayan hava yolu olarak biliniyor. Son ölümcül kazasını 1997’de yapmış. Gladwell’e göre olumsuz sonuçlar da oluşabiliyor.

    Kitapta aktarılan, Güney Koreli pilotlarla ilgili örnek bizim de kurumlarımızı güç mesafesi açısından yeniden değerlendirmemiz gerektiğini düşündürüyor. Pilotlar arasında katı diyebileceğimiz ast üst ilişkisi iletişimi olumsuz etkiliyor.

    Güney Kore’nin bir uçağı, Sovyetler Birliği tarafından 1983’te düşürülünce bu durumu milli bir konu olarak ele alarak başka ülkelerden danışmanlık almaya başlamış.

     Teknik analizler, değerlendirmeler, uçakların bakımı, kule sinyalleri, elemanların eğitimi ve mesajları detaylı şekilde incelenmiş ve güç mesafesinin kazalarda etkin olduğu ortaya çıkarılmış.

    Kültürel kodların etkisini açık olarak görmekteyiz.  Birinci pilot veya deneyimli kule yanlış veya yanlış yorumlanabilecek bir mesaj verdiğinde ekibin diğer çalışanları itiraz edemiyorlar.

    Anlık karar alması gereken teknik eleman düşünme, analiz yapma ve yorumlama becerisini oluşturamıyor. Bu arada kalma ise kazalarla sonuçlanabiliyor.

    Güç mesafesi endeksi sağlıklı hale gelmeden, doğru iletişim kurmayı beklemek, mobbingin azalmasını beklemek, kurumlarda demokratik katılım sağlanabilmesini düşünmek, kendimizden gençlerin düşüncelerinin onaylanmasını beklemek zor görünmektedir.

    Kendini beğenmiş, başkalarının fikirlerini önemsemeyen bir yöneticiye sıkıntılarımızı, düşüncelerimizi anlatabiliyor muyuz?  Bu nedenle kurumlar, şirketler, markalar; yöneticilerinin iletişim becerisi, kabiliyeti ve vizyonları kadar ilerleyecektir.

    Büyük hedefleri olan kurumlar ve markalar Güç Mesafesi endekslerini kontrol ettirirlerse kurumlarını daha ileriye taşıyabileceklerdir.

    Hofstede’ye göre güç mesafesi düşük olan toplumlar, aradaki eşitsizliğin azaltıldığı, toplumda her bireyin birbirine bağlantılı olduğu, sosyal sistemin, kurumların sorgulanabildiği bir yapıdadır.

    Ülkelere göre değerlendirildiğinde; Almanya, Avusturya, Danimarka, İngiltere, İsrail, ABD gibi ülkelerde güç mesafesi düşüktür. Hindistan, Brezilya, Meksika, Fransa, Türkiye gibi ülkelerde ise güç mesafesi yüksektir.

    Türk şirketlerinin ve insanımızın içinde bulunduğu sıkıntılı durumlardan biri budur. Ailedeki bireylerin kendisini ifade edememesine, geliştirememesine, okullardaki eğitime, öğrencilerin düşüncelerini açıklayamamasına, doğruların engellenmesine veya toplumda yaşadığımız örneklerle durumu değerlendirelim.

    Tecrübeli olarak gördüğümüz birileri gelişimin önünde, gelişecek, üretecek insanları engelleyebiliyor. Güç mesafesi, psikolojik duvar olarak karşımıza çıkabiliyor.

    Batıya yaklaşmaya çalışan ülkemizde hızlı bir değişim ve gelişme yaşanmaktadır. Kültürümüzden gelen etkilerin yerini batı kökenli birtakım yenilikler almaktadır.

    Ümidimiz geçmişten gelen kültürümüzü, değerlerimizi kaybetmeden bugünü doğru olarak okuyup değerlendirebilmek ve gelecek için doğu ile batının sentezine sahip olarak güçlenip gelişebilmektir.  

    MURAT ERTAN
    EĞİTİM BİLİM UZMANI
    DAVRANIŞ BİLİMLERİ UZMANI

     

    Bu yazı toplam 872 defa okunmuştur.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
    Tüm Hakları Saklıdır © 2016 BADER Ankara | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 312 229 54 06 - 229 55 06 | Haber Yazılımı: CM Bilişim