Vedat GÜNEŞ / Yazar

    12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
    Vedat GÜNEŞ / Yazar

    Her Gün Altmış Bin Düşünce

    11 Ocak 2017 Çarşamba 15:52

    Bu âdem dedikleri; el, ayakla baş değil
    Âdem ruha denilir, sûret ile kaş değil (Kaygusuz Abdal)

    Bir insanın zihninde her gün ortalama altmış bin düşüncenin geçtiğini okumuştum. İlk bakışta bana biraz abartılı gelmişti.

    Yaşadığımız günleri altmış binle çarparsak, ne kadar değişik düşüncelerimizin oluştuğunu, bunun ise birçok buluşa mı, yoksa karmaşaya mı bizleri götürdüğünü doğrusu çıkaramamıştım.

    Ne var ki hatırlayabildiğim kadarıyla cümle şöyle bitiyordu. “Bu düşüncelerden yüzde doksan beşi, bir önceki gün düşündüklerimizle aynıdır.” Demek ki, her gün düşüncelerimize sadece yüzde beşlik bir kısım ekleyebiliyoruz.

    Bunu başka açıdan da yorumlayabiliriz. Yüzde doksan beşi aynı olsa da günde altmış bin düşünce kafamızdan geçmesine rağmen, düşüncelerimizi gerçekleştirme oranı kaç? Bizler zihinlerimizin farkında mıyız? Bu duruma göre buna “evet” cevabını vermek mümkün görünmemektedir.

    En deneyimli düşünürler bile zihinsel kapasitelerinin on binde birini kullandıklarını hatırladığımızda bize geriye pek bir şey kalmıyor.

    Aslında bizler sadece düşünüyor, ama onları harekete geçirmeyi beceremiyoruz. Ya da bizler zihinsel kabiliyetimizi hiç kullanmıyoruz. Örneğin, iyi şut atmak için bacak kaslarımızı, iyi çalışmak için kol kaslarımızı geliştirmek zorunda olduğumuza göre zihinsel faaliyetlerimizi hayata geçirmek için de onları kullanmak zorundayız.

    Kullanılmayan yetenekler nasıl birer birer yok olursa (ki, Gazali, kullanılmayan organ hastadır, der), düşünce sistemimizi kaybetmemek için de zihinsel faaliyetlerimizi kontrol etmeliyiz.

    Çeşmelerden bardağın doldurmadan kor isen
    Kırk yıl orada dursa, kendi dolası değil (Yunus Emre)

    Bunu sadece olumlu düşünceler için söylemiyorum. Aynı zamanda kâbuslarımız için de aynı şey söz konusu. Bizler ancak korkularımızın, kâbuslarımızın üzerine gidersek onları yenebiliriz. Zira korkularımızın bir adım ötesi aydınlığımızdır.

    Ayrıca yapılan tüm hatalar birer öğretmedir, tekrar yapılmaması için. Hata ancak tekrarlandığında hatadır, aksi hâlde aynı yolun çıkmaz sokak olduğunu düşünerek bir öğretmen olarak algılamak mümkündür.

    İnsanlar üzerinde çok büyük etki yapan olay ise değişim konusudur.

    Zihnimizden bu denli düşünce geçmesine rağmen değişimi hiç kimse kabul edemeyiz. Bu nedenledir ki bizler “dün neysek bugün de aynıyız” der geçeriz. Oysa değişim bilgi ve düşünceye göre değişebilmektedir.

    Epiktetos “Kendinin efendisi olmayan hiç kimse özgür olamaz” der.

    Bizler kendimize hakim olabilmeyi ve yeri geldiğinde de değişime ayak uydurabilmeyi bilmek zorundayız.

    Eğer güçlü bir karakter sahibi olmak istiyorsak, zihinsel davranışlarımızı mutlaka hayata geçirmek zorundayız. Bunun için de her gün kendimizi sorgulamak durumundayız.

    Sorgulamak, bilgiye ve harekete geçmenin ilk şartıdır.

    Yapmamız gereken tek şey kendimizi sorgulamak, düşünmek ve düşündüklerimizi de harekete geçirmekten ibaret.

    Hep nefs çıkar karşıma ölüp ölüp dirilsem
    İnsandan kaçmak kolay, kendimden kaçabilsem (N. Fazıl Kısakürek)

    Bu hafta
    Kitap                     : Ömrüm Ankara / D. Mehmet DOĞAN
    Film                      : Bülbülü Öldürmek
    Müzik                   : Nem Kaldı?

    Ocak Ayının Hediye Kitapları:
    Ömrüm Ankara / D. Mehmet DOĞAN
    Çile / Necip Fazıl KISAKÜREK

    Bu yazı toplam 1365 defa okunmuştur.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
    Tüm Hakları Saklıdır © 2016 BADER Ankara | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 312 229 54 06 - 229 55 06 | Haber Yazılımı: CM Bilişim