- 21:28 - BADER Olarak Etimesgut Belediye Başkanı Sayın Enver DEMİREL'in Misafiri Olduk
- 13:44 - 5.Olağan Genel Kurul Çağrısı
- 08:48 - İstişare ve Tanışma Programımızı Gerçekleştirdik
- 08:50 - Ankara Valiliğine Vasip ŞAHİN atandı.
- 16:11 - Kabakçı Konağı Ekim Ayı Söyleşisini Gerçekleştirdik.
- 08:44 - BADER Olarak Ziyaretlerimize Devam Ediyoruz.
- 09:42 - Acımız Büyük
- 23:38 - Hacı Bayram Veli Hazretlerinin Manevi Gölgesinde Bir Sosyal Bilimler Üniversitesi
- 23:13 - Zabıta Teşkilatı 192 Yaşında…
- 16:09 - ABD Menşeili Markalara İzin Yok
- 09:30 - 15 Temmuz Platformu Üyesi Olarak Basın Açıklamasına katıldık.
- 09:24 - 13. Çubuk Kültür ve Turşu Festivali İstişare Toplantısı
- 09:18 - Döviz ve Altınlarımız Bozduruyoruz
- 09:14 - TRT'ye Ziyaret
- 16:01 - Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Basın Açıklaması Yapıldı
Vedat GÜNEŞ / Yazar





Herkesin Akif’i Başka!
Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir!
Aralık ayında, 80. vefat yıldönümü nedeniyle birçok ilde olduğu gibi Ankara’da da Mehmet Akif ERSOY anılacak.
Yalnızca ölüm yıldönümlerinde!... Yada İstiklâl Marşının kabul günlerinde!..
Her Akif’i anlatan, bir başka yönüyle bakacak hayatına.
Gerçek şu ki herkesin Akif’i başka!..
Kimine göre şair, kimine göre milletvekili, kimine göre aile reisi, kimine göre vatansever, kimine göre millî şair, kimine göre gerici, kimine göre vaiz, kimine göre fikir adam, kimine göre baytar…
Nasıl bilinirse bilinsin, İstiklâl Marşı’na gösterilen saygı, eseri meydana getiren Akif’e gösterilmedi! Her toplantı eseri ile açıldı, ayağa kalkmayanlar cezalandırıldı, ders kitaplarının ilk sayfalarına konuldu. Ya Akif!
Hiç zulmü alkışlamadı, zâlimi asla sevmedi, gelenin keyfi için, geçmişe kalkıp sövmedi.
“Mehmet Akif, Mehmet Akif olduğunu bilmeyecek kadar sade bir adamdı” diyor Mithat Cemal Kuntay.
“Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir!” diyerek, bir gerçeği kendisi ortaya koydu.
Bu bir sitem mi, tevazu mu, gerçek mi? Safahat’ı okuyanlar, hayatını inceleyenler gerçeği ortaya koyacaktır ve “Akif, vefatından sonra yaşarken yaptıklarından daha fazlasını yapmıştır/yapmaktadır” diyeceklerdir.
Vefatından sonra ilk resmi anma töreninin, vefatının ellinci yılında yapılmış olması, devletin Akif ‘e olan sevgi ve saygısını ortaya koymaktadır. Devlet, tam elli yıl beklemiştir, Mehmet Akif’in yaşayıp, göçtüğünü görmek için.
Konu Mehmet Akif ERSOY olunca anlatacak çok şey var. Onun hayatı başlı başına bir ders olarak incelenmeli, şiirleri ezberlenmelidir. Çünkü Akif, hususi hayatında olduğu gibi sanat ve fikir hayatında da Müslüman’ca yaşamış ve inancının gereklerini yerine getirmiş biridir. Kendisi çok az konuşmuş ama çok şey anlatmıştır.
Ve serveti, yelek cebinde olan bir mebustur Akif!
Ankara’ya geldiğinde Taceddin Dergâhını seçmesi bir tesadüf değildir. Taceddin Dergâhı, kendisinden önce tam 34 Şeyh’e ev sahipliği yapmıştır.
* * *
Geçim sıkıntısı içerisindedir. Arkadaşı ile yaptıkları bir antlaşma üzerine (arkadaşı vefat ettiği için) onun çocuklarına da bakmaya başlar. Soğukta Meclise giderken giyebileceği bir paltosu bile yoktur. Herkes paltosunu çıkarıp asarken, o, cebinden soğuğu çıkartıp asmıştır. Ama yüreği hep sımsıcak kalmıştır.
* * *
Bir toplantıda Mehmet Akif’i küçük düşürmek isteyen biri, “Affedersiniz, siz baytardınız değil mi?” diye sorar.
Mehmet Akif, “Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?” diye cevaplar.
* * *
Bir gün bir adam Akif’in de bulunduğu ortamda Bülbül şiirini hissetmeden, bağıra bağıra okur. Akif’e, adamın şiiri nasıl okuduğu sorulur.
Akif cevap verir: “Bu bülbül bizim bülbüle benziyor, ama adam ne kanadını bıraktı ne de kuyruğunu…”
* * *
Akif iki adamı sevmezdi: Avrupa’ya takılıp memleketinin toprağına iğreti basanı, bir de kaşlarına kadar Şarka batarak gözü Avrupa’yı görmeyeni…
“Akif için dört şey çamur kadar pisti” diyor Mithat Cemal KUNTAY: “Cimrilik, ikbal şımarıklığı, kibir, bir de maddî pislik.”
* * *
Her yerde insanları Millî Mücadeleye davet eden Akif, “Dinsiz cemaat belki yaşar, ama cemaatsiz din yaşamaz” diyerek insanları harekete geçirecek dinamikleri ateşlemesini bilmiştir.
Demek: İslâm’ın ancak nâmı kalmış Müslümanlarda;
Bu yüzdenmiş, demek, hüsrân-ı millî son zamanlarda,
Eğer çiğnenmemek isterseler seylâb-ı eyyâma;
Rücû etsinler artık Müslümanlar Sadr-ı İslâm’a.
* * *
Davet
Türkiye Yazarlar Birliği Mehmet Akif Ersoy’u 1978’den beri hiç aksatmadan İstiklâl Marşı’nı yazdığı Taceddin Dergâhı’nda anıyor...
80 yıl sonra, 27 Aralık 10.30’da Teceddin Dergâhı’ndayız... Yine Âkifleyiz...
Öğleden sonra ve 28 Aralık’ta TYB, Sümer 1. Sokak 11/5 Kızılay adresinde “80 yıl sonra Mehmed Akif Bilgi şöleni” ile büyük şairimizi anacak. Bilgi şölenine Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden öğretim üyeleri ve yazarlar bildirileri ile katılacak.
Akif için zaman ayırmanızı istiyoruz…
Bekleriz efendim…
Bu hafta
Kitap : Camideki Şair: Mehmed Akif / D. Mehmet DOĞAN
Kaside : Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor
Bir hilâl uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!
Aralık Ayının Hediye Kitapları:
Müdür Müdür Müdür? / Vedat GÜNEŞ
Hoşça Bak Kendine –Şiir ve Öykü Terapisi- /Vedat GÜNEŞ-Adem KARAFİLİK
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : 0 312 229 54 06 - 229 55 06 | Haber Yazılımı: CM Bilişim