- 21:28 - BADER Olarak Etimesgut Belediye Başkanı Sayın Enver DEMİREL'in Misafiri Olduk
- 13:44 - 5.Olağan Genel Kurul Çağrısı
- 08:48 - İstişare ve Tanışma Programımızı Gerçekleştirdik
- 08:50 - Ankara Valiliğine Vasip ŞAHİN atandı.
- 16:11 - Kabakçı Konağı Ekim Ayı Söyleşisini Gerçekleştirdik.
- 08:44 - BADER Olarak Ziyaretlerimize Devam Ediyoruz.
- 09:42 - Acımız Büyük
- 23:38 - Hacı Bayram Veli Hazretlerinin Manevi Gölgesinde Bir Sosyal Bilimler Üniversitesi
- 23:13 - Zabıta Teşkilatı 192 Yaşında…
- 16:09 - ABD Menşeili Markalara İzin Yok
- 09:30 - 15 Temmuz Platformu Üyesi Olarak Basın Açıklamasına katıldık.
- 09:24 - 13. Çubuk Kültür ve Turşu Festivali İstişare Toplantısı
- 09:18 - Döviz ve Altınlarımız Bozduruyoruz
- 09:14 - TRT'ye Ziyaret
- 16:01 - Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Basın Açıklaması Yapıldı
Durdu GÜNEŞ / Yazar





İletişimde Dikkat Edilecek Birkaç Husus
İLETİŞİMDE DİKKAT EDİLECEK BİRKAÇ HUSUS
KONUŞURKEN:
1-Eskilerin lisan-ı münasip dedikleri uygun dil kullanmak sağlıklı iletişimde önemlidir.
Sık verilen örnek, padişah saraya müneccim seçecekken kendi geleceğine baktırır. Her müneccim padişaha “Siz sultan hanımın ölümünü göreceksin. Dolayısıyla onun acısını yaşayacaksın.” Derler. Bu şekilde söyleyenlerin boynunu vurdurur. Bir müneccim ise şöyle der. “padişahım Allah size çok uzun bir ömür vermiş. Hatta o kadar uzun ömür vermiş ki, siz sultan hanımdan daha fazla yaşayacaksınız” Böyle diyen müneccimi padişah saraya başmüneccim yapmış.
Bir söz ölüme yol açarken bir söz ödüle yol açabiliyor.
2-Başkalarının özel ve öznel durumlarını dikkate alarak konuşmalıyız.
Bir zamanlar Spordan Sorumlu Devlet Bakanı F. Ü. özel olimpiyat oyunlarında 26 madalya kazanan zihinsel engelli sporcuların Sabancı Holding'deki ödül töreninde iki kez çam devirdi. Zihinsel engelli sporcuların önünde, önce "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" dedi. Gafını örtmeye çalışan F.Ü., bu kez, asıl önemli olanın beyin gücü olduğunu belirtip beyin sahibi insanların önemli olduğuna değindi. Bakan konuşmasını "Beyinliler kazanır" diye bitirdi. (Gazetelerden)
3-Konuşmayı bir kazanma kaybetme yarışı gibi düşünmek yanlıştır. Günlük hayatta iki insanı tanıştırıyoruz. Sonra konuşmalar hemen bir tartışmaya dönüşüyor. Arada tercümanlık yapmak zorunda kalıyoruz.
Konuşmayı illa bir karşıtlık oluşturarak yapmak zorunda değiliz. Empatik ve sempatik sözlerle birbirimizin gönlünü kazanacağımıza karşıyı rakip görerek niye düşmanlığını kazanalım ki.
Normal olan farklı olmaktır. Herkesin özel ve özgün bir yapısı vardır. Farklığı anlayıp ondan istiafade etmek yerine farklılığı karşıtlığa dönüştürmek ciddi bir iletişim sorunudur.
Farklılıklardan yeni sentezler oluşturmak yerine ayrılık gayrılıkla husumetler oluşturmak akıllı insanların harcı değildir.
Karşımızdaki insan bize göre iyiyi kötüden ayıramayan kafası karışık biri olabilir ama biz akıllıysak onun o durumunu kavrayarak faydalı bir iletişimi sağlayabiliriz.
Voltaire, “Uzun bir tartışma her iki tarafın da haksız olduğunun delilidir” der.
4-Her bildiğimiz doğruyu her yerde söylemek doğru değildir.
Geçmiş zamanın birinde dava görülürken şahidin doğru düzgün ifade vermediğini düşünen kadı davacıya,“Git doğru dürüst bir şahit getir” demiş. Davacı yeni bir şahit bulup getirmiş. Şahit kadıyı görür görmez “Selamünaleyküm kör kadı” demiş. Kadının tek gözü körmüş. Kadı davacıya kızmış, “Ben sana doğru dürüst şahit getir dedim. Düz meşe odunu gibi adam getir demedim” demiş.
5-Konuşmanın doğru zamanda doğru kişiye yöneltilmesi gerekir.
Fransız yazar ve pilot Antoine de Saint-Exupéry tarafından kaleme alınan Küçük Prens isimli masal kitabında bir hikaye anlatılır. Küçük prens İlk uğradığı gezegende, bir kralla tanışır. Kral gezegende tek başına yaşadığını ve evrene her hükmünün geçtiğini bildirir. Örneğin güneşe “doğ” dese güneş doğacak,, “bat” dese batacak. Küçük Prens merakla, “ O halde güneşe batmasını söyler misin?” der. Kral “Olur ama onun bir zamanı var o zaman söylerim.” Sonra nedenini açıklar; “Eğer ben birinden yapamayacağı bir şey istersem o da yapamasa suç kimde olur? Bende mi Onda mı?”
6-Konuşurken sözcükleri özenle seçmek gerekir.
Diyelim ki konuşurken seçtiğimiz sözcük karşı tarafta ciddi bir yanlış anlamaya yol açtı. Çingenenin de bulunduğu bir toplulukta anlaşmazlığı anlatmak için “bu bir çingene kavgasıdır”diyerek olumsuzluğu belirtiyorsunuz. Orada bulunan Çingene “Ben bir çingeneyim bu yaptığınız düpe düz ırkçılıktır” diye karşı çıkıyor. Karşı tarafın yanlış anladığını söyleyerek savunmaya geçmek yanlıştır. Özür dileyip bir daha aynı deyimi kullanmayacağınızı bildirmek en doğru davranıştır.
Konuşma konusunda daha bir çok söz söylenebilir. Yazı uzadıkça okunma oranı azalıyor. Farabi “Uzun konuşanı kısa dinlemek lazım” diyor.
Peter Drucker, "Tüm yönetim sorunlarının yüzde altmışı hatalı iletişimden kaynaklanır." diyor. İletişim deyip geçmeyelim.
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : 0 312 229 54 06 - 229 55 06 | Haber Yazılımı: CM Bilişim