- 21:28 - BADER Olarak Etimesgut Belediye Başkanı Sayın Enver DEMİREL'in Misafiri Olduk
- 13:44 - 5.Olağan Genel Kurul Çağrısı
- 08:48 - İstişare ve Tanışma Programımızı Gerçekleştirdik
- 08:50 - Ankara Valiliğine Vasip ŞAHİN atandı.
- 16:11 - Kabakçı Konağı Ekim Ayı Söyleşisini Gerçekleştirdik.
- 08:44 - BADER Olarak Ziyaretlerimize Devam Ediyoruz.
- 09:42 - Acımız Büyük
- 23:38 - Hacı Bayram Veli Hazretlerinin Manevi Gölgesinde Bir Sosyal Bilimler Üniversitesi
- 23:13 - Zabıta Teşkilatı 192 Yaşında…
- 16:09 - ABD Menşeili Markalara İzin Yok
- 09:30 - 15 Temmuz Platformu Üyesi Olarak Basın Açıklamasına katıldık.
- 09:24 - 13. Çubuk Kültür ve Turşu Festivali İstişare Toplantısı
- 09:18 - Döviz ve Altınlarımız Bozduruyoruz
- 09:14 - TRT'ye Ziyaret
- 16:01 - Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Basın Açıklaması Yapıldı
Vedat GÜNEŞ / Yazar





İnsanlık Hızlı Bozuldu…
“Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dide-i ekvan olan âdemsin sen”
Kendine bir hoşça bak; sen âlemin özüsün, varlıkların/yaratılmışların gözbebeği olan insansın sen, der, Şeyh Galip.
Eşref-i mahlûkat, yani yaratılmışların en şereflisi olan insanın durumu içler acısı.
Ahlâkî değerler ayaklar altında… Vefa, edep, itimat, sevgi, saygı, hürmet, lütuf, fazilet, tefekkür, adalet, liyakat gibi kavramlar rafa kalkmış, zıttı ne kadar kavram var ise insanların kullanımına sunulmuş durumdadır. Böyle bir ortamda cevaplanması gereken bir soru var : Ne oldu bize?... Eşref-i mahlûkatlık sıfatı nereye gitti?..
Dünyanın cazibesi, çekiciliği karşısında yenik düştü insanlık… “Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey” diyen Oktay Akbal ne kadar haklı çıktı…
Unuttuğumuz insanlık konusunda bizleri titreten, ders veren biri çıktı ta ötelerden… Denizin ortasında küçücük bir adada yaşanan terör saldırısı sonucunda, Jacinda Ardern adındaki başbakan olay sonrasındaki tutum, davranış ve söylemleri ile insanlık nasıl olmalı sorusuna örnek teşkil etti… Terörü lanetliyor, Yeni Zelanda halkını alkışlıyoruz…
Bugün etrafımıza baktığımızda insanlığın çok hızlı bozulduğunu görüyoruz… Ya peki tamiri nasıl olacak? Bizce insanımızın özüne dönmesi, insanlığını hatırlaması uzun sürecek gibi… Ne edep kaldı, ne dil… Ağzımızı hep başkalarını suçlamak için açar hâle geldik. Hatalarımızı görmeden, başkalarını suçlamak yolunu seçerek haklı olmanın yolunu arar olduk. “Eğer sen kusursuz olsaydın, başkalarının kusurlarını bulup çıkarmaya bu kadar meraklı olmazdın” diyen Anton Çehov aslında bir gerçeğin altını çizmektedir…
Bizim ebelerimiz, dedelerimiz; annelerimiz, babalarımız okuma yazma bile bilmiyorlardı, ama bizleri edep, adap, sevgi ve saygı çerçevesinde yetiştirdiler. Bu çerçevede şimdi çocuklarımızı düşünelim… Yaşadığımız çevrede, hırsızlık artmış, zina çoğalmış, boşanmalar başını alıp gitmiş; sevgi, saygı, edep kalmamış, dostluk ve vefa kelimelerinin içi boşaltılmış durumdadır. Oysa Ziya paşa ne güzel özetlemektedir hâlimizi:
“Onlar ki verirler laf ile dünyaya nizamat
Bin türlü teseyyüb bulunur hanelerinde”
Sözün kısası, insanlık hızlı bozuldu azizim, tamiri de uzan sürecek gibi…
“Allah bir kavmi değiştirmez, onlar kendi nefislerindeki hâli değiştirmedikçe” (Rad Suresi)
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : 0 312 229 54 06 - 229 55 06 | Haber Yazılımı: CM Bilişim