- 21:28 - BADER Olarak Etimesgut Belediye Başkanı Sayın Enver DEMİREL'in Misafiri Olduk
- 13:44 - 5.Olağan Genel Kurul Çağrısı
- 08:48 - İstişare ve Tanışma Programımızı Gerçekleştirdik
- 08:50 - Ankara Valiliğine Vasip ŞAHİN atandı.
- 16:11 - Kabakçı Konağı Ekim Ayı Söyleşisini Gerçekleştirdik.
- 08:44 - BADER Olarak Ziyaretlerimize Devam Ediyoruz.
- 09:42 - Acımız Büyük
- 23:38 - Hacı Bayram Veli Hazretlerinin Manevi Gölgesinde Bir Sosyal Bilimler Üniversitesi
- 23:13 - Zabıta Teşkilatı 192 Yaşında…
- 16:09 - ABD Menşeili Markalara İzin Yok
- 09:30 - 15 Temmuz Platformu Üyesi Olarak Basın Açıklamasına katıldık.
- 09:24 - 13. Çubuk Kültür ve Turşu Festivali İstişare Toplantısı
- 09:18 - Döviz ve Altınlarımız Bozduruyoruz
- 09:14 - TRT'ye Ziyaret
- 16:01 - Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Basın Açıklaması Yapıldı
Murat ERTAN





Korona ve Psikolojimize Etkileri
Korona öncesi aileler bir araya gelemiyor, çocuklar anne babasını yeterince göremediğini söylüyorlardı. Anne babalar ise çocuklarına sadece on dakika zaman ayırabiliyordu. Her gün işe gitmekten şikâyet edip kendilerine zaman ayıramamaktan yakınıyorlardı. Şimdi ise yaşadığımız korona bizi evde kalmak durumunda bıraktı ve insanlar evde canlarının sıkılmasından şikâyet ediyorlar.
Gençler neden evde duramıyor? Yetişkinler neden alışkanlıklarına dönmek istiyor? Ne oldu da insanlar, evlerinde duramıyor, dışarı çıkmak istiyorlar? Bu noktada insan psikolojisini değerlendirmek gerekiyor.
Bu konuyla ilgili olarak “Hazzı erteleme prensibi”nden söz edeceğim. Bu en iyi lokum deneyi ile anlatılabilir. Bir mahallede 5-7 yaş arasındaki çocukları yanlarına çağırıyorlar. Yirmi çocuk sıraya geçiyor, size bir lokum vereceğiz diyorlar. Çocuklar sıradayken ikinci bir komutla, eğer bir saat beklerseniz size iki lokum vereceğiz deniliyor. Çocukların sadece 6 tanesi bekliyor. Diğerleri bir lokumu alıp giderken bir saat bekleyenler süre sonunda iki lokum alıyor. Yirmi yıl sonra bu çocukların ne iş yaptıkları araştırılmış. Bir saat bekleyen çocukların, daha iyi ve statülü işlerde çalıştıkları görülmüş.
Çocuklar istedikleri zaman istediklerinin olmayacağını bilmelilerdir. Çocuklarımıza durmasını, beklemesini öğretemezsek ileriki yaşlarda öğretmek daha zordur. Bu yüzden küçük yaşlardan itibaren bu bilinçle yetiştirmemiz gerekiyor. Buradan çıkarılacak sonuç ise çocuklara 5 yaşına kadar hazzı ertelemeyi öğretebilmek gerektiğidir.
Geçmişte yetişkinler çocuklarına dur, sus, sen bilmezsin, senden bir şey olmaz diyorlardı. O çocuklar büyüyüp yetişkin olduklarında kendi yaşadığı eksikliklerini çocuklarına yaşatmamak için bu sefer de fazla özgürlük hakkı tanıyorlar. Çocuklarına, benim çocuğumun her şeye hakkı var, sen her şeyi bilirsin, ne istersen yapabilirsin diyorlar. Böyle olunca gençleri kim evde tutabilir! Bu noktada hazzı ertelemenin getirdiği mesaj, çocukların doğru zamanda doğru davranışları geliştirmesi sağlanmalıdır.
Koronanın bize yaşattıklarına şimdi de olumlu tarafından bakmaya çalışalım. Kendimizi, eşimizi, çocuklarımızı tanıma ve anlama fırsatımız oluştu. Birbirimizin özelliklerini daha iyi bilip anlayabiliriz. Kendimize, ailemize, sevdiklerimize zaman ayırarak ailemizle kaliteli zaman geçirip bağlarımızı güçlendirebiliriz.
Çocuklarımızla iletişimimizi arttırmak adına ailemizle plan yapıp etkinlikler oluşturabiliriz. Yemek masasında masa tenisi oynayabilir, balonlarla voleybol oynayabilir, birlikte bulmaca çözebilir, zekâ oyunları oynayabiliriz. Ayrıca film izleyebilir, mutfakta birlikte yemek yapıp, resim çizebilir, yabancı dili geliştirebilir, kitap okuyarak birbirimizle düşüncelerimizi paylaşabiliriz.
Çocuklarımıza sevdiğimizi sözlerimizle, beden dilimizle de gösterelim. Birlikte eğlenip, oyun oynayalım, onlara sarılalım. Geleceğimizi temsil edecek yavrularımız için şikâyet etmek yerine çözüm üretelim, olumlu bakış açısı oluşturalım.
Bir Çin atasözü der ki: “Gül sunan elde gül kokusu kalır.” Gül sunalım, gül kokusunu da birlikte paylaşalım, güzellikleri arttıralım. Sevgiyi ve samimiyeti çoğaltalım, çocuklarımıza, eşimize güzel sözler söyleyelim.
İçinde bulunduğumuz bu durum bizim tercihimiz değil fakat yaşadığımız olayları nasıl değerlendireceğimiz bizim seçimimizdir. Bu durumda aile birliğimizi, beraberliğimizi, bütünlüğümüzü oluşturarak köprü kuralım ve dünden aldıklarımızı yarına aktaralım. Burada önemli olan yarına umutla bakabilmektir.
Bu süreçte bizim için görev yapan sağlık görevlilerine, emniyet görevlilerine, gazetecilere, toplu taşıma sürücülerine, ekmeğimizi pişiren fırıncılara, Ptt çalışanlarına, market çalışanlarına, milletimize hizmet eden tüm çalışanlarımıza şükran ifadelerimi belirtir, teşekkür ederim.
MURAT ERTAN
EĞİTİM BİLİM UZMANI
DAVRANIŞ BİLİMLERİ UZMANI
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : 0 312 229 54 06 - 229 55 06 | Haber Yazılımı: CM Bilişim