- 21:28 - BADER Olarak Etimesgut Belediye Başkanı Sayın Enver DEMİREL'in Misafiri Olduk
- 13:44 - 5.Olağan Genel Kurul Çağrısı
- 08:48 - İstişare ve Tanışma Programımızı Gerçekleştirdik
- 08:50 - Ankara Valiliğine Vasip ŞAHİN atandı.
- 16:11 - Kabakçı Konağı Ekim Ayı Söyleşisini Gerçekleştirdik.
- 08:44 - BADER Olarak Ziyaretlerimize Devam Ediyoruz.
- 09:42 - Acımız Büyük
- 23:38 - Hacı Bayram Veli Hazretlerinin Manevi Gölgesinde Bir Sosyal Bilimler Üniversitesi
- 23:13 - Zabıta Teşkilatı 192 Yaşında…
- 16:09 - ABD Menşeili Markalara İzin Yok
- 09:30 - 15 Temmuz Platformu Üyesi Olarak Basın Açıklamasına katıldık.
- 09:24 - 13. Çubuk Kültür ve Turşu Festivali İstişare Toplantısı
- 09:18 - Döviz ve Altınlarımız Bozduruyoruz
- 09:14 - TRT'ye Ziyaret
- 16:01 - Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Basın Açıklaması Yapıldı
Durdu GÜNEŞ / Yazar





Korona Virüsüne Karşı Mizah
Öncelikle korku ve kaygının tarihteki büyük veba salgınına olan etkisi üzerinde duralım.
Tarihte “Büyük Veba Salgını” olarak bilinen, kara ölüm ya da kara veba, diye de adlandırılan veba 1347-1351 yılları arasında Avrupa'da büyük yıkıma yol açmıştır.
Fransız vakanüvis Jean Froissart'ın gerçeğe yakın olduğu kabul edilen tespitine göre Avrupa nüfusunun yaklaşık üçte biri öldü. Salgının, Ortadoğu, Hindistan ve Çin de dahil olmak üzere yaklaşık 75 milyon kişinin ölümüyle sonuçlandığı belirtilmiştir.
Bir masal anlatılır.
Veba, azgın bir sel gibi uğradığı yerlerde canlı bırakmıyor. Veba bir ülkeye gelmeden korkusu geliyor.
Kervana katılmış bir tüccar, bir ağaç altında dinlenirken, uzaktan gelen vebayı görüyor. Hemen önüne çıkıyor ve soruyor, “nereye gidiyorsun?” Veba cevap veriyor, “geldiğin şehre”
Tüccar yalvarıyor şehirde benim yakınlarım var, sevdiklerim var gitmesen olmaz mı?” Veba “Uğramadan geçemem, tabiatım böyle. Ama sen dua et sevdiklerini ve yakınlarının canını almadan geçeyim. Zaten 100 can alıp geçeceğim, oyalanmayacağım.”
Tüccar vebadan yakınlarını koruma sözünü aldıktan sonra ticaretini yapıyor ve şehrine dönüyor. Bir bakıyor ki, şehir de hiç canlı kalmamış. Vebanın şehirdeki tüm insanların canını alıp gittiğini düşünüyor.
Hemen atına atlayıp vebanın peşine düşüyor ve uzun yolculuktan sonra yakalıyor. Öfkeyle konuşuyor, “Hani bana söz vermiştin. Yakınlarımın canını almayacaktın ve 100 can alıp geçecektin. Oysa hiç canlı bırakmamışsın.”
Veba sakince cevap veriyor, “Ben sözümde durdum. 100 can aldım. Geri kalanların canını korku ve kaygı aldı. Ben almadım. Ben sadece şehre giriyorum. Korku ve kaygı ise doğrudan kalplere girip öldürüyor.”
**
Korku, kaygı ve panik negatif duygulardır ve bağışıklık sistemine zarar verir, vücut direncini düşürür. Hastalığın galip gelmesine yol açar.
Korona virüsünün henüz ilacı bulunmadı. İki korunma yöntemimiz var. Birincisi bağışıklık sistemini güçlendirmek, ikincisi hijyen kurallarına dikkat etmek. Hijyen kurallarına dikkat etmemiz her halükarda gereken bir davranışımızdır. Bağışıklık sistemini güçlü kılmanın en güzel yollarından biri ise gülmektir. Mizah bizde bize gülme duygusu vererek endorfin hormonunu artırır. Endorfin hormonu bize hem mutluluk verir hem de bağışıklık sistemini güçlendirir. Japonlar "Gülmek en iyi ilaçtır." derler. Bir yazar da, "İyi bir palyaço köyün sağlığı açısından 20 katır ilaçtan daha iyidir." diyerek mizahın sağlık üzerine etkisinden söz eder.
Korona virüsüne karşı doktorların dediğini yapın, ancak korunmayı daha zevkli hale getirmek istiyorsanız hayatınıza biraz mizah katın. Kesinlikle faydasını göreceksiniz. Şaka yapmıyorum, inanın.
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : 0 312 229 54 06 - 229 55 06 | Haber Yazılımı: CM Bilişim