Vedat GÜNEŞ / Yazar

Böyle Buyurdu Hukuk, Örgütlü Ölüler, Sen de mi Sezar?, Milletin Kırmızı Kitabı (Derin Demokrasi), Diyanetin Hacısıyım (Hacerülesved Hastasıyım), Kelebekler Yürümez (Gayri resmî Hatıra Kitabı), Yeşile ve Maviye Yürüyüş, Davakıran, Kılçıklı Hikâyeler ve son olarak da Metropol Mücahidi Mustafa Everdi’nin kitaparı…

Son dönemlerde okuduğum, okurken öykünün kahramanı olduğum, zaman zaman düşündüğüm, yerli yersiz kahkahalar attığım bir kitap Metropol Mücahidi…

İroni, mizah, trajedi, dram, aksiyon, sosyal gerçeklik… Ne ararsanız bu öykülerde yer almaktadır…  Muhafazakâr kesimin modern hayata adım atışındaki açmazlar okuyucuyu düşündürüyor, güldürüyor, sorgulatıyor, sır olanı açığa çıkartıyor…

Verilen örnekler dil olarak bir entelektüel kahramanın deneyimleri olsa da muhafazakâr yaşamın sıkıştırdığı çerçeveden mizahî söylemle kurtulmanın rahatlığını yaşatmakta ve bugünün hayatına, olaylarına, karşı duruşlarına direnmek yerine kabullenme ile çıkışlar bulmaktadır. Mizahın yok olmaya yüz tuttuğu bir ortamda, Metropol Mücahidi’nin kahramanı Esved, zekice mizahı yakalayabilmekte ve realiteyi ortaya koymaktadır.

Öykülerin kahramanı Esved (Ulus İş Hanı’nda pırtıcı –manifaturacı-) ve Bahriye (ev hanımı)’nin serüvenleri okuyucuyu öykünün kahramanı yapmaktadır. Özellikle muhafazakâr bir çevrede yetişmişseniz, şehirdeki bir taşralı olarak değişime karşı direnmek yerine dramatik bir aile yapısının içinde hayatın değişim debdebesine teslim olmak zorunda kalmaktasınız…

Metropol Mücahidi’nde yer alan öyküleri Everdi, önce sosyal medyada paylaşıp, daha sonra kitap hâline getirmiş durumda. Sosyal medyada bölümler şeklinde okuduğumuz bu öykülerin en eğlenceli tarafı, öykülerle ilgili okuyucuların yapmış oldukları yorumları da kitaba alması. Bu bir anlamda hem okuyucuya yeni bir bakış açısı kazandırmakta, hem de yazarı için otokontrol sistemi sağlamaktadır.

 “Bahriye derin dondurucu aldı. Yıl boyu et ihtiyacımızı mübarek ‘kurban kasabı’ karşılıyor.”

“Ben bir kıroyum, sen kırolayn. Denize gidip n’apacağız”

Yanımızdan kadınlar geçiyor. Artistler kadar güzeller. Bikiniler içinde. Kaymak gibi. Bahriye geldi aklıma. Koyu pekmeze benzetip, güldüm içimden.”

“Denize girmem mümkün değil. Bari görgüm artsın. İşte burası SPA imiş.”

“Bu dindar erkeklerin kadınlarla sorunu, imtihanı nedir Allah’ım, dedim. Cennette bol kepçe, dünyada gıdım gıdım.”

“Kuaför, özgür kadınlar ülkesinin giriş kapısı.” … “Cezaevine düşen kadınların çoğunluğu kuaföre gitmeyenmiş Esved, dedi.”

“Bahriye’nin başı Mısır kraliçelerini andırıyor. Geriye doğru uzamış ve büyümüş. Allah’ın verdiği beyin kafasına sığmamış sanki.”

“Alt insanın hesabı küçük, ikramı ödünç, varlığı ağırlıktır.”

“Evlilik demokrasi değil, iki kişilik bir meclis. Her ihtilâfta çoğunluk Bahriye’de.”

Kısa ve net tasvirler, yer yer devrik cümleler, ironik benzetmeler öyküleri okunur kılıyor. Aslında mizah muhaliflik anlamını taşıyor. Neye karşı? Hayata, ekonomiye, sisteme, düşünceye ve kabullenişe karşı bir muhaliflik. Öykülerde kullanılan mizahî dil ile Everdi, bir anlamda muhalifliğini ve ortaya koymaktadır. Bu açıdan öyküler günümüz öykücülüğüne de yeni bir söylem ve bakış açısı getirmektedir.

Mustafa Everdi’yi tebrik ediyor, yeni öykülerini bekliyoruz.

Yazımızı, her öykünün sonuna yerleştirdiği okuyucu yorumlarından bazılarını sizlerle paylaşalım:

Ali Taş, Hâlimizi resmetmişsiniz, hüzün ve istihza bir arada.

Rahmi Şeyhoğlu, Mustafa Kutlu tadında bir hikâye olmuş. Sıradanı yaşatır gibi gerçekçi anlatmak.

 Ahmet Bayraktar, Bir tebessüm, bir gözyaşı, altüst oldum.

Tuğba Koçpınar, Beni bir ağlamak tuttu hocam. Sızladı içim. Kolumda burma olaydı yüzen balinalar şampiyonu olurdum kesin…

Şaban Abak, Bazı yerlerde sesli olarak okudum, çok hoş. “Müslümanlık pahalı” doğru. Türk olmak da çok zordur malum!

S. Arslan Akça, Hocamın hikâyelerini okurken rahat gülebileceğim yer seçiyorum kendime.

Hasan Boynukara,  Mübarek yazarda öyle bir birikim var ki, gıdım gıdım kullansa yıllar sürecek, o da boca ediyor. Kıskanıyor muyum? Hem de nasıl!..

Metropol Mücahidi / Mustafa Everdi (Öykü/168 sayfa)

Bilge Kültür Sanat Yayını