Durdu GÜNEŞ / Yazar

Çoğu zaman hayatı metaforlar üzerinden anlamlandırıyoruz. Bu bağlamda hayatı bir yolculuğa benzetirsek navigasyon özellikleri bize rehber olabilir mi?  Ben bu özelliklerden yola çıkarak bazı çıkarımlarda bulundum. Hayat yolculuğunda benzer şeyleri yaşadığımız için bu çıkarımlar sizin de işinize yarayabilir.

1-Navigasyondan yararlanabilmek için bir hedef belirlememiz gerekir. Eğer bir hedefimiz yoksa navigasyon bizi bir yere götürmez.  Tıpkı, “Hedefi olmayan bir gemiye hiçbir rüzgârın fayda etmeyeceği” gibi. Hayat yolculuğunda da mutlaka bir hedefimiz olmalıdır. Yoksa yolculuktan zevk almayız ve hiçbir mesafe alamayız.

2-Navigasyon bizi bir hedefe götürür. İki hedefe, üç hedefe aynı anda götüremez. “İki tavşanı aynı anda kovalayan ikisini de yakalayamaz” Hedeflerimiz arasında önceliklerimizi sıraya koymamız gerekir. Her hedefe ulaştıktan sonra diğer hedefe doğru yol alabiliriz.

3-Hedefimizi belirledikten sonra “başla” tuşuna basmamız gerekiyor. “İlerlemenin sırrı başlamaktır.” Hiç başlamazsak hiç mesafe alamayız.

4-Navigasyon gideceğimiz yeri haritada gösterirken diğer taraftan gideceğimiz yolu sesli olarak tarif etmektedir. Sadece gözümüzü ya da sadece kulağımızı kullanırsak yanılma riskimiz artar. Bir konuda ne kadar çok duyu organımız mutabık kalırsa o ölçüde gerçeği yakalarız. Örneğin siyasetçileri sadece kulağıyla takip edenler, yaptıklarını gözleriyle takip etmeyenlerin yanılma ihtimali çok yüksektir.

5- Her yolculuk belirsizlikler içerir. Bu nedenle yanlış yola girmemiz mümkündür. Navigasyon yanlış yola girdiğimizde “Rota yeniden oluşturuluyor” diye uyarı verir. Bizi “aptal adam, gözün kör mü, dikkat etsene, gözünün önüne baksana” gibi sözlerle suçlamaz. Geçmişi geride bırakır, yeni atılacak adımı belirler. Hayat yolu da böyledir. Düştüysek kalkacağız, yola devam edeceğiz. Kendimizi suçlamanın anlamı yok. Hataların tümü kendimizden kaynaklanmaz, birçoğu da dış etkilerle oluşur.

6-Hedefe giderken bize yön tarifi yapılır. “Kuzeybatı yönünde ilerleyin. Kavşaktan çıkın. Hafif sağa yanaşın, çatalın solundan sağa dönün,” gibi. Eğer kullanılan kavramları bilmiyorsanız tarifin bir anlamı yok. Yön ve yol kavramlarını bilmiyorsanız tarifleri anlayamazsınız. Hayat yolculuğunu anlayabilmek için yeterince kelime ve kavram bilgisine sahip olmamız gerekir. Çünkü biz kelime ve kavramlarla düşünür, konuşur, anlar ve iletişim kurarız.

7-Hedefe çok yakınlaştığımızda navigasyon uyarır: “Hedefiniz sağdadır” “Hedefiniz soldadır” Belli bir süreç sonunda hedefimize ulaşırız. Süreci takip edip sonucu kabullenmezsek yine hedefimize varamayız. Hedefimiz sağdadır ya da soldadır diye ön yargılarımız varsa ve sürece rağmen sonu kabullenemiyorsak yolculuğumuz boşunadır. Önyargımızı aşıp hayatın gerçek süreçlerini dikkate almamız gerekir.

Navigasyon metaforundan hayatla ilgili daha çok şey yazılabilir. Ama maksat hasıl oldu sanırım. Eğer eklemek istedikleriniz varsa yorumlarınızla yazıyı zenginleştirebilirsiniz.