Durdu GÜNEŞ / Yazar

    12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
    Durdu GÜNEŞ / Yazar

    Tekrar Etmek Güzel mi Çirkin mi?

    27 Mart 2017 Pazartesi 11:21

    Dersleri doğaçlama anlatırım. Önceden hazırlığım var. Akademisyen gibi çalışmayı, şair gibi anlatmayı severim. Eğer anlattığım konularda görsellik pek yoksa powerpoint sunusunu tercih etmem. Ancak görsel kullanacaksam sadece hatırlamak maksatlı başvururum.

    Doğaçlama anlatmanın güzel tarafı tüm dikkati üzerinize çekebilirsiniz. Ders anlatmak hem sizin için bir keşif ve heyecan hem de dinleyici için büyük bir zevktir. Ancak sakıncalı tarafı gruplara düzenli aralıklarla derse girmiyorsanız anlatılan fıkra, hikaye, atasözü gibi örneklemelerde tekrara düşebilirsiniz. Derse kattığınız öznel misaller tartışmalara yol açabilir. Fıkralarınız, esprileriniz yanlış anlamanın konusu olabilir. Oysa Powerpointten birebir mevzuatı tekrarlamakta bu sakıncalar olmaz ama ders mekanik ve kuru olur.
    Ders anlatırken verdiğim örneklerde tekrara düşmemek dikkat ettiğim bir husustur. Ancak düzenli zaman dilimleriyle aynı gruba ders vermediğim için tekrara düşme riski her zaman mümkündür. Bu bakımdan öğrencileri uyarırım. “Benim örnek sıkıntım yok. Eğer daha önce anlattığım bir örneği vermişsem beni uyarın.” Tembihte bulunurum. Genelde derse neşe ve hareket katsın diye örnekler fıkralar üzerinden olur. Tekrarı telafi etmek makasadıyla Mark Twain’in sözünü ilave etmiştim. “Kibar bir insan bir fıkrayı daima ilk defa duyandır.” Diye espri olarak söylemiştim.

    Derste anlattığım bir anekdot bittikten sonra öğrencinin biri "bu bir tekrardı" dedi.

    "Tekrar" üzerine düşünmeye başladım. Tekrar güzel bir şey mi kötü bir şey mi diye. Bildiğimiz yarı Arapça yarı Türkçe bir deyim var. “Et tekrarü ahsen, velev kane yüzseksen” Yani tekrar güzeldir, yüzseksen kere olsa bile anlamındadır. Bu deyim bize tekrarın güzel olduğunu anlatır. Fakat bunun tam aksine Arapça bir deyim buldum. “Et tekrarı kabihun, velev kane fasihun” Yani tekrar bıktırıcıdır, çirkindir; çok açık düzgün bir anlatış olsa bile anlamındadır.

    Bu iki deyim karşıtlığının ne anlama geldiğini bir islam edebiyatı hocasına sordum. Hoca, “tekrar güzelliğinin sadece Kuran okumaya yönelik teşvik maksatlı olduğunu bunun dışındaki tekrarın bıktırıcı olabileceğini” söyledi.

    "Tekrar" bir öğrenme biçimidir. "Tekrar"" başlı başına başına ne iyi ne de kötüdür. Olayın mahiyetine bakmak gerekir. Örneğin ibni Sina'nın başından geçen bir olay tekrarın ne kadar önemli olduğunu gösterir.

    İbn-i Sina, tahsil hayatının ilk yıllarında matematik derslerini pek kavrayamıyordu. Bu derse bir türlü akıl erdiremeyeceğini düşünüyordu. Bir gün kırda gezerken bir kuyu gördü. Kuyudan su çekerek içmek istedi. Kovayı kuyuya saldı. Kuyunun ağzındaki mermer bilezik, kovayı çeken ipin sürtünmesinden dolayı aşınmıştı. Tekrar tekrar yapılan bu işlem nedeniyle aşınmıştı. Çocuk İbn-i Sina düşüncelere daldı: “İp gibi yumuşak bir cisim, nasıl olur da mermer gibi çok sert ve çetin bir taşı böyle keser? Demek ki zor da olsa bir işi başarmanın sırrı; azimli olmak, gayret göstermek, sabır ve sebatla çalışmaktır. Mademki matematiği anlayamıyorum, demek ki tekraren ısrarlı bir çalışmam gerekiyormuş.” diye düşündü. İbn-i Sina, zorlandığı her derste mermeri aşındıran ipi düşündü. Sonunda başardı. Tarihin en büyük âlimlerinden biri oldu.

    Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir demiş Romalı şair Lucretius (MÖ 99-55)

    Diğer yandan bazen "tekrar" bıktırıcıdır. Bu gün bir kişisel gelişim seminerindeydim. Verilen tüm örnekler hep bildiğim kişisel gelişim kitaplarında tekrarlana tekrarlana hiç bir esprisi kalmamış hikayelerdi. Öylesine dinledim.

    Benim öğrencilere vermek istediğim şey, öğrendikleri bir şeyi mutlak gerçeklik olarak algılamamaları gerektiği üzerinedir. Yani bilginin izafiliğini(göreceliğini) kavramalarını sağlamak. Dijital bir nesille karşı karşıyayız. Google yardımıyla öğrendiklerini nihai gerçeklik sanıyorlar.

    Televizyonda yayınlanan The Simpsons isimli animasyon dizisindeki karakterlerden Bart, babasına bir şey sorar. Ama onun verdiği cevaba, “ Wikipedia’da tam aksi yazıyor” diye itiraz eder. Babası Homer ise şöyle yatıştırır itirazı: “ Wikipedia’yı merak etme evlat. Eve gittiğimizde değiştiririz.”

    Dijital nesil sorgulamıyor. Öğrendiklerini gereken duruma göre kullanamıyor. Bilginin her yerde aynı şekilde geçerli olacağını sanıyor.

    Bir diğer sorun ise mizah yeteneklerinin gelişmemesidir. Çoğu zaman anlattığım fıkrayı ‘bu bir fıkradır, bu bir espridir’ şeklinde açıklamam gerekiyor. Aksi takdirde mizahi anlam değil düz anlamla değerlendirmeler yanlış anlamalara sebep oluyor.

    Eğitimlerde en fazla dikkat ettiğim husus öğrenme aşkını oluşturmak ve esnek bir zihin yapısı için bir meseleye farklı cephelerden bakmalarını sağlamaktır.

    Konu başlığının cevabını bekliyorsanız. Tekrar güzel mi çirkin mi? Cevap: Duruma göre değişir.

    Bu yazı toplam 1335 defa okunmuştur.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
    Tüm Hakları Saklıdır © 2016 BADER Ankara | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 312 229 54 06 - 229 55 06 | Haber Yazılımı: CM Bilişim