Zehra Ali YILMAZ

    12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
    Zehra Ali YILMAZ

    Yerimi Seversem Çiçek Bile Açarım

    12 Ocak 2021 Salı 11:01

    Arkadaşım Ali Hoca’nın odası çiçekçi dükkânı gibidir. Odasında, hepsi birbirinden ilginç renk, koku ve şekilde çiçekler var. İçlerinden biri diğerlerine göre daha fazla dikkatimi çekiyor. Adını soruyorum çiçeğin, “Gözyaşı çiçeği” diyor Ali Hoca. “Bak hocam, dallarının altına denk gelen yere bak, toprağında görürsün damlaları.” diye ekliyor.  Bakıyorum, hakikaten yaprakların ucundaki küçük topacık, tıpkı bir su damlasını andıran yemyeşil uçlar toprağa düşmüş ve orada hayata yeniden tutunmuş. Bu güzel çiçeğin yaşam serüveni üzerine ben diyeyim onlarca hikâye yazılır, siz deyin “Hocam roman da yazılır.” O kadar derin mevzu; fakat hikâye de roman da başka bir vaktin kalem hakkı olsun. Dönüyorum, “Hocam, benim odamda da böyle güzel yetişir mi?” diye soruyorum, “Ooo ne diyorsun hocam, yerini severse çiçek bile açar.” diyor. “Sen daha iyi bilirsin hocam, dersini veriyorsun, kitabını yazıyorsun, içinden gelerek, gönülden sevgi ve ilgiyle verilen her emek çiçek açar.” diye devam ediyor. Ali Hoca konuştukça beynimde şimşekler çakıyor, “Öyle ya, yerimi seversem çiçek bile açarım.” diyorum.   

    Böylece uzun yıllardır yazmanın hayalini kurduğum iletişim kitabım, bundan üç ay evvel “Yerimi Seversem Çiçek Bile Açarım / İletişim, Başarı, Mutluluk ve Yolculuklarımız Üzerine Bir Deneme”, ismini, nihayet buluyor.

    Mutlu, verimli ve devamlı iletişimin inceliklerine dair bir başucu kitabıydı hayalim. Nihayet kitap dosyamı tamamladım. Diğer tüm kitaplarımda olduğu gibi bu kitabımda da kurguyu, temayı ve konuyu, konunun ana hatlarını, bölüm başlıklarını ve bölümlerde yer alacak bilgileri tasarlarken, zihnimde ve ruhumda mayalandırırken hatta yazarken eş zamanlı olarak düşündüğüm ikinci ana unsur kitabın ismi sorusuna aradığım cevaplardır. Kitaplarıma isim ararken çok uzun bir liste hazırlarım. Tanıdığım tanımadığım herkese sorular sorar, düşüncelerini alırım. İnsanlar, isim önerisinde bulunmadan önce mutlaka “Bu kitapta neyi anlatmak istiyorsunuz?” mealinde sorular sorar. “Bu kitapta neyi anlatmak istiyorsunuz?” sorusu benim için o kadar kıymetli bir soru ki sayfalar dolusu yazsam da hislerimi tam olarak anlatamam. O sorunun cevabı, kitabımda işlediğim meselenin tam olarak çekirdeği, özü, hareket zeminidir çünkü.

    Gelelim asıl meseleye, iletişim tıpkı bir bitkinin yerini sevdiğinde çiçeklenmesi gibi bir yaşam döngüsüne sahiptir. Çiçek, doğru, verimli, etkili ve istikrarlı iletişim ve ilişki döngüsünün neticelerinden yalnızca biridir. Örneğin bitkinin boyunun uzaması, renginin parlaklaşması da neticeler arasındadır.

    Hangi iletişim yahut ilişki şekli veya türü olursa olsun mühim olan her iki tarafın da samimi, iyi niyetli, sevgi dolu ve gayretli olması gerekir. Ferdin, aile ortamına, sosyal hayattaki rolüne içinden gelerek emek vermesi şarttır. 

    Öte yandan her ilişki ve iletişim ümit edilen neticeyi yahut neticeleri vermeyebilir. “Varsın vermesin. Bunun ne önemi var ki?” demeyeceğim. Elbette verilen emeğin neticesi de çok kıymetlidir; fakat insan ömrü tam anlamı ile bir yolculuktur. Neticeyi göremeden bu yolculukta hangi durakta araçtan ineceğimizi yahut dizlerimizdeki dermanın ne zaman kesileceğini bilemeyiz. Asıl olan yolun ve yolculuğun kıymetini bilmek, hakkını vermek, tadına ermektir.    

    Zehra Âli YILMAZ

    Bu yazı toplam 1079 defa okunmuştur.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
    Tüm Hakları Saklıdır © 2016 BADER Ankara | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 312 229 54 06 - 229 55 06 | Haber Yazılımı: CM Bilişim