- 21:28 - BADER Olarak Etimesgut Belediye Başkanı Sayın Enver DEMİREL'in Misafiri Olduk
- 13:44 - 5.Olağan Genel Kurul Çağrısı
- 08:48 - İstişare ve Tanışma Programımızı Gerçekleştirdik
- 08:50 - Ankara Valiliğine Vasip ŞAHİN atandı.
- 16:11 - Kabakçı Konağı Ekim Ayı Söyleşisini Gerçekleştirdik.
- 08:44 - BADER Olarak Ziyaretlerimize Devam Ediyoruz.
- 09:42 - Acımız Büyük
- 23:38 - Hacı Bayram Veli Hazretlerinin Manevi Gölgesinde Bir Sosyal Bilimler Üniversitesi
- 23:13 - Zabıta Teşkilatı 192 Yaşında…
- 16:09 - ABD Menşeili Markalara İzin Yok
- 09:30 - 15 Temmuz Platformu Üyesi Olarak Basın Açıklamasına katıldık.
- 09:24 - 13. Çubuk Kültür ve Turşu Festivali İstişare Toplantısı
- 09:18 - Döviz ve Altınlarımız Bozduruyoruz
- 09:14 - TRT'ye Ziyaret
- 16:01 - Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Basın Açıklaması Yapıldı
Durdu GÜNEŞ / Yazar





YÜREĞİMİZ SICAK MI?
Sıcak bir yüreğe sahip olmak ne demek? Zaten bütün yürekler sıcak değil mi? içinde sevgi, şefkat, merhamet barındırmayan yürek sıcaklığını sadece termometre ölçer. Gerçek sıcaklık sevgiden, şefkatten, merhametten oluşan sıcaklık ki, onu ancak başka bir yürek ölçer.
Büyük Rus Yazarı Turgenyev, bir kış günü evine doğru giderken, yolda üşümüş ve dilenen birini görür. Ona para vermek ister ama bütün ceplerini karıştırdığı halde para bulamaz.
Bunun üzerine dilencinin ellerini eline alır, onu elleriyle ısıtacak şekilde biraz tutar, “Kusura bakma kardeşim, sana verecek bir şey bulamadım” der.
Dilenci, “Verdiniz ya işte. Ellerimden tutup bana kardeşim dediniz ya” der.
Bazen sıcak bir tebessüm, bir güzel selam, içten bir dokunmadır, yürek sıcaklığı. Biri üşüyorsa ona sıcaklığınızı hissettirmektir.
Havanın çok soğuk olduğu bir kış gününde erenlerden biri pencereden bakarken, sokaktaki yoğurtçuyu görür, kızına seslenir: “Bir kap getir de yoğurt alayım.”
Kız, “Baba evde yoğurt var. İhtiyacımız yok ki” der. Babası, “Bizim ihtiyacımız yok ama anlaşılan yoğurtçunun çok ihtiyacı var kızım. Baksana bu soğukta bizim sokaktan üç kere geçti.”
İşte yürek sıcaklığı; o yoğurtçunun üşümüşlüğüne yorgan olmak, muhtaçlığına derman olmaktır.
Hukuk Fakültesinde okurken evimiz Hamamönü’ndeydi. Zaman zaman okula giderdim. Demir yolu üst geçidinin ayağında bir ayakkabıcı vardı. Yaşlı ayakkabıcı bir ağacın altında bir iskemleye oturur, üstüne çul çeker, o soğuk kış günlerinde ayakkabı boyardı. Ufak tefek tamir işleri de yapardı. Onu görünce hiç ihtiyacım olmadığı halde ayakkabımı boyatırdım. Hal hatır sorardım. “Allaha çok şükür Allah bize burada bir rızık veriyor, geçiniyoruz” derdi. Herkesin evden zor çıktığı soğuk kış günlerinde onun açıkta çalışmasının ne kadar zor olduğunu düşünürdüm. O ise şükrederdi ve bana da Allahtan zihin açıklığı dilerdi. Onun sözleri de bana yürek sıcaklığı verirdi.
Yürek sıcaklıkları birbirini besler. Tıpkı parlak, temiz iki aynanın karşılıklı birbirinde yansıyıp aradaki ışığı çoğalttığı gibi.
Çevremize şöyle bir bakalım ve durup düşünelim, yüreğimiz sıcak mı?
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : 0 312 229 54 06 - 229 55 06 | Haber Yazılımı: CM Bilişim